14 Haziran 2013 Cuma

Çok şükür Ab var, Abd var, İsrail var!


Dünyada yaşayan müslümanlar ve diğer kapitalizm karşıtları olarak, Avrupa'ya, Birleşik Devletler'e,  ve onun ufak, hırçın veledi İsrail'e ne kadar teşekkür etsek kâfi gelmez dostlar!

Çünkü dünyada nerede insanlıkla bağdaşmayacak bir durum olsa altından ya Avrupa ya Abd ya İsrail çıkar. Savaş, sömürü, adaletsizliğin olduğu yerde aktörlerin kim olduğu belli.
Onlar çıkmasa Rusya yada Çin çıkar.
Başımıza gelen her türlü bela, musibet, aksilik bilin ki bunların yüzünden!

Müslüman ülkelerin ekonomileri niye kötü? Müslüman halklar ve Afrika milleti neden darboğazda? Bildiniz, evet. Hep bu kapitalist devletlerin işi.


Uydudan heryeri görebiliyorlar. Üstelik de santimi santimine. Görüntüler kaydediliyor. Ne zaman nereye gittiniz, naptınız ne ettiniz herşeyi takip ediyorlar. 

Hatta uydudan eviniz bile dinliyorlar. Hepimizi fişliyorlar. Hani olur da yarın bir gün lazım olur. 


Mesela Facebook. Kim kurdu? Amerikalılar. Niçin? Bilgilerinize erişmek için. Bilgilerinizi sizden zorla(?) alıyorlar ey millet.


Trafikte yol alırken fark etmişsinizdir. Aynı gün sağa çekmiş 2-3 araba görürsünüz. Bu da mı tesadüf! Uydudan arabaları bozuyorlar. Hem de tek tuşla. Aracınızın bakımını yaptırmamanızla hiç alakası yok. Adamlar herşeyi kontrol ediyorlar.

Usb belleğinizdeki dosyalarınızı uydudan okuyorlar! Evet! Adamların işleri güçleri yok, sizin usb belleğinizdeki mp3'lerinizi dinleyip, fotoğraflarınıza bakıyorlar.

İş arıyorsun ama bulamıyorsun. Sebep: Avrupalıların oyunu.

Yolda yürürken başınıza saksı falan düşerse faili kesinlikle saksı değil, sizin dikkatsizliğiniz de değil işin ardında mutlaka CIA vardır. 

Arabanızı yıkadınız cillop gibi. İki saat sonra yağmur yağdı arabanız çamur içinde kaldı. Mossad ajanları tabiat bombası kullanıyor ahali! 


Bilgisayarınız mı bozuldu? Hayıır! Voltaj dalgalanmasından değil, yada yanlış kullanımdan. BND ajanları öğlen siz uyurken bilgisayarınızı kısa devre yaptırdı! 

Bizler aslında sömürü düzeninin en önemli aracı olan kredi kartlarını, bankaları kullanmayız. Ama adamlar uydudan sonar dalgaları yollayarak bizlere bunu zorla yaptırıyorlar. Yoksa bizim hiç işimiz olur mu faizle, krediyle!


Velhâsılı biz tertemiz, â-ku-pâk, günahsız, suçsuz, iyi niyetli, tertemiz kalpli, işinde gücünde, hayırlı insanlarız. Öyle değil mi? 

Bütün suç; bu batılıların, bu (eski) komünistlerin. Biz masumuz canım. Bunlar olmasa dünya bambaşka olur. Mesela biz hiç aramızdan zalim çıkarmayız. Bizim aramızda sömürünün adı duyulmaz. 
Hangi işyeri sahibi çalışanını sömürmüş bizim aramızdan?
Hangi işadamı çıkmış da zalimlerle bir olmuş?
Bizim aramızdan bir siyasetçi çıkacak da bunlarla bir olacak. Heh, olacak iş midir?

Canlar, içiniz rahat olsun! Ne müslümanların, ne de diğer ezilmiş halkların mevcut sömürü düzenine bir katkısı yok. Hepsi bu zalimlerin işi. 

Hem biz napabiliriz ki?
Coca cola içmekten mi feragat edelim? Cola Turka onun yerini tutmuyoki hacı.
O leziz nestle çikolatalardan nasıl vazgeçelim?
Nescafe içmeden nasıl ayılıcaz?
Marlbora gibi bi zehrin tadını diğerlerinde bulamıyoruz.
Biramızı evde mi yapalım?
Nokia'nın menüsü gibi var mı?
Iphone'umuz eksik mi kalsın? Dokunmayalım mı?
Avrupa araba gibisi yok ki!
Ariel kadar temizleyenini bulamıyoruz.
E tamam da Carrefour'un fiyatları uygun!
Algida'nın tadı bir başka.
Jean giymeyelim mi?
Mcdonalds burgerinin ne alakası var?
Nike'dan başkasını tanımam!
Loreal kadar iyisini bulamıyorum.
En kalitelisi Shell.
Bankaya koymiyim de yastık altında mı saklıyım? De get örümcek kafa!
.
.
.


Hadi diyelim vazgeçebildik. İlla ki birileri içmeye, yemeye, almaya devam edecek. 
E yani hiç bi anlamı yok. Bari keyfimize bakalım. Hem zaten suçlular belli, bizim bi suçumuz, günahımız yok. Hayat şartları bunu gerektiriyor. Çağdışı mı kalalım azizim!

Kalmayalım azizim! Konforlu hayatımıza devam edelim.


Teşekkürler Avrupa!
Teşekkürler Birleşik Devletler!
Teşekkürler Rusya!
Teşekkürler Çin!
Teşekkürler İsrail!

Ahh! Sizler olmasanız bütün suç bize kalırdı. Vicdan azabından rahat rahat yaşayamazdık.

Minnettarız. Başımıza ne halt gelse sizleri suçlayıp, kendimizi aklayıp rahatlayabiliyoruz. 

(Her ülke, grup, tarikat, cemiyet, millet, parti, ideoloji kendi misyonu doğrultusunda uğraş veriyor.  Herkes kendince doğru olan eylemler yapıyor. Yapması da gayet normal. Her fırka kendi savaşını veriyor. "Bunlar" da kendi amaçlarına ulaşmak için kendi doğruları doğrultusunda elbette çalışıyorlar. Bizi rahatsız edecek planlar yapıyor ve uyguluyorlar. Ama mesele bu değil. Anlamış olmalısın!)

Siz de bize minnettarsınız farkındayım. Zira "Kahrolsun Şunlar",  "Kahrolsun Bunlar" deyip dağıldıktan sonra, "Şunlar"ın ve "Bunlar"ın ürettiği sigaraları, kolaları, türlü zıkkımı tüketenler olmasa kime satacaksınız bunca malı! Varsın biraz hakaret etsinler. Yeter ki tüketimlerini esirgemesinler. Değil mi "dost"lar ?

Üstelik sizlerin gücünüze güç katıyoruz. Propagandanızı yapıyoruz. Hem de bedavaya. Gücünüzü o kadar abartıyoruz ki, bize kıçınızla güldüğünüzü görür gibiyim bayım. İşin mucizevi yönü; bir de bunları yiyoruz. Sonra da uslu çocuk oluyoruz. Tabi, çünkü herşeyi izliyorlar ya(?). 
7 milyar insanın teek teek hepsini kontrol edebilecek güçteler(?). Onlara kimsenin gücü yetmez ki (?), bi bombalama olmuşsa kesin kendi kendilerini bombalamışlardır. Haşa onlara yetecek güç mü varmış(?)

Gizli Dünya Devletlerini boşver hacı; aslında biz saftiriklerin kapitalistlerle "gizli anlaşması" varmış onu anladım şimdi. Alan razı, satan razı.  Tabi bu anlaşmadan tüketen tarafın bîhaber olduğu bâriz. Farkında olmadan "ortaklaşa" çalışıyoruz.
Arada bi kaç laf at küfür et, deşarj et kendini. Onlar bunları tolere ediyorlar.
Ne de olsa müşteri satın almaya devam ettiği sürece haklıdır.

Tüm tüketici canlarıma, İyi uykular, tatlı rüyalar...

Hiç yorum yok: