18 Mart 2010 Perşembe

noktaa noktaa noktaaa

"Mallık" kelimesini ağzıma pelesenk eden Dost'la bir muhabbet etmeyi özlemiş olsam dahi zaman kaidesinde işgal edecek boşluk var mı bir sorsan......

9 Mart 2010 Salı

Yazı Turaya İhanet

Bu yazı tura olayı da nereden çıktı? Muhammet kısaca anlatmış. http://hayaksi.blogspot.com/2010/02/yaz-m-tura-m.html
İşte bize de bulaştı birazcık. Bu yazı tura aslında gayet faydalı. Kararsız anlarda bire bir. Ama "eskileeer" derler ki yazı turanın bir bildiği vardır. Ve kararı ona bırakıyorsan kararlı olmasın. Yoksa yazı turanın lâneti seni sarar. Kararı madeni paranın dönüşlerinin bitiminde hangi yüzünün üst kısımda kalacağına bırakıyorsan buna inanabiliyor insan. Bugün yine yazı-turaya başvurdum. Aslında bu ya iki ya da üçüncü deneyişim. Daha öncelerinde sadık kalmıştım yazı-turanın kararına. Bugün verilen karar pek de çekebileceğim türden değildi ve yazı-turaya ihanet ettim.Açıkçası biraz da tedirginlik vardı. Sonrasında ise ne lânet gördüm ne başka bişi. Yaptığım tercihten de memnunum hâlen. Bu saatten sonra da heralde bi iş gelmez başımıza.... Neymiş yazı-turanın lâneti yok imiş.... Tabi siz yine de evinizde denemeyin .)

1 Mart 2010 Pazartesi

Para

Evet dostlar nihayetinde yayınladık yazıyı. Çook öncesinden bildirmiştim. Belki bir yıl oldu. Anca nasip oldu. Ve ilk defa bir yazıya bu kadar uğraştım. Kaç kere temize çektim. Ekleme çıkartma yaptım. Konu itibariyle her haltla alaka kurulabildiğinden uzadıkça uzadı. Ve işte şimdi bitti en sonunda...


Lidya'daki zibidiler keşfedecek başka icad yokmuş gibi milattan önce, şimdi kafasız kimilerinin taptığı, dünyadaki adaletsizliğin adı olan parayı icad ettiler. Elin Lidyalısına sövmeyin peşinen. Adamlar haklı arkadaş; bıkmışlar takasdan. Takas ticarette büyük külfet ve zahmet oluşturuyordu. Adamlar da parayı icad ettiler, ticareti de fevkalâde geliştirip bugüne getirdiler. Bugün paranın olmadığını bir düşün bakalım. Toptancıya giderken yanında parayla değil bir kamyon malla gitmen gerekecek. İki türlü de satın almak istediğin karşılığında bir şeyler veriyorsun. Mantık aynı ama para çok daha pratik. Parasız ithalatı ihracatı düşün bir de. Yükte daha hafif ve değerli olan parayla işler çok daha hızlı ve pratik halledilebiliyor ve anonim şirketler, holdingler, uluslararası bankalar kurulabiliyor... Bu kan emici bankaların piyasaya çıkmasıyla para akışı acayip bir hıza ulaştı. Havale diye bişey uydurdular para anında karşı tarafta. Bütün bunlar ticareti hızlandıran ve geliştiren önemli terakkilerdir(ilerlemeler). Tabi ilerledikçe insanlıktan ödün vermeye başlaması da cabası. Sonuç olarak para bir ihtiyaç maddesi. Parasız da olur ama bu saatten sonra nasıl olur? Ve ne faydası olur? Dünyada adaletsizlik varsa suç parada değil...

Biraz daha derine inelim. Dünyada gerçekleşen tüm lânet, melânet işlere yakından bakarsanız para yahut güç sebebiyle yapıldığını görürsünüz. Para yada güç elde etme hırsı. Hırsızlık, dolandırıcılık, banka hortumlama vesaire ne için yapılır? Cinayetler ne amaçla işlenir? Çeşitli sebepleri olsa da bir çoğu para yada güç hırsı. Kiralık katil zaten para için öldürür. Mafya da kolay yoldan para elde etmek yada güç elde edip astığım astık, kestiğim kestik konumunda bulunmak için var olmadı mı? Seçimlerin bu kadar çekişmeli geçmesinin nedeni vatana, millete hizmet için mi? Miletvekili, bakan, başbakan, reisicumhur, yargıtay üyesi, danıştay üyesi, genel kurmay, müsteşar, vali, emniyet müdürü vesaire konumları neden CAZİP? Elbette bu konumları hizmet için işgâl eden vatan evlatları da var. Gerçek şu ki çoğu makam, mevki, para, güç hasebiyle çabalamışlar.... Neden birileri bu ülkenin önüne takoz koyuyor? Ki bu zatlar ülkesini şahlandırıp dünya lideri yapabilecek konumdalar maalesef...
Krizler niye çıkartılıyor? Borsa insanları kandırıp paralarını çalmak için icad edilmedi mi? Bankalar, faizler, bilgisayar oyunları... Aklınıza gelebilecek türlü nevale...






Bir yerde savaş mı çıkıyor? İki sebebi olabilir; PARA yada GÜÇ. Ya orada çok PARA edecek bir cevher var yada Dünya Krallarına PARA kaybettiren birileri var ve yok edilmeleri gerekiyor PARAyla satın alınamıyorlarsa. Bugün cihad için savaşacak devlet var mı emin olamıyorum...
ABD Afganistan'la savaşta. Ne savaşı? Yok bu sefer "demokrasi" değil "terör". Türkçe meali uyuşturucu ve önemli bir köşeyi kapma. Afganistan; İran, Rusya, Hindistan, Çin, Pakistan ortasında fevkâlade stratejik öneme sahip bir ülke. İnanmıyorsanız haritaya bakın. Geçmişe dönersek Rusya'nın da burayı işgal etmek istediğinden buranın ne kadar önemi olduğunu anlarız. Sovyetler yıkılmadan 79'da okyanusa inmek ve mühim stratejik öneme sahip bu ülkeye sahip olmak amacıyla Afganistan'ı işgal etmeye çalıştı. Tabi ABD böyle bir zulme dur demeliydi. "İyiliksever ve yardımsever, insanlık aşığı" ABD Afganlara yardım etti. Yeter ki Ruslar aşağı inmesin. Adamlar "rambo"yu bile gönderdiler(!). Bugün roller değişti. İşgâl eden ABD ve belki de bu sefer Afganlara yardım eden kim acaba?



En alt kademedeki insanından en üst düzey insanına herkes bu lânetin peşinde. Kimi aylık geçiminin derdinde; çoluğuna çocuğuna bakmak için. Kimi daha çok zengin olmak için. Silah kaçakçısı da daha çok savaş çıksın daha çok silah satayım da kazanayım diyor. MEDYA'yı da atlamak olmaz. Dünya Krallığının mühim gücü MEDYA, bizi soyup soğana çevirip köleleştirmeden rahatlayacağa benzemiyor dostlaaar!!! Uyanmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar. İnsanlık, adalet, demokrasi... Nedense hep var olmayan olgulardan bahsederler. Gerçekler hasır altı edilirken.



Bu kadar paranın peşinde koşuyorsunuz. Yığıyorsunuz, yığıyorsunuz. Nerenize sokacaksınız? Bunca malı mülkü nerenize sokacaksınız!!! Geberip gideceksiniz bir gün ne lan bu uğraş! Geberip gittikten sonra sülalenize rahmet okutacaklar rahat olun. Arkanızdan sövmeyen kalmaz... Oysa bir Koca Sinan gibi insanlığa fayda sağlasan da güzel eserler bıraksan ne güzel anılırsın yıllarca, yüzyıllarca...
Bunca paraya sahip oldun peki huzuru buldun mu? Para, güç huzur getirdi mi? Para sana meşgale oldu da saatin dakikaları ondan hızlı akmaya başladı. Onu koruma ve artırma çabası seni sadece oyalıyor. Yaşamıyorsun YIĞIYORSUN!!! Her geçen gün daha da kölesi oluyorsun paranın. Para öyle hâle getiriyor ki insanı kırk yıllık dostunu sattırıyor... Çok bela bişey... Tabi suç parada değil. Satan da...

Bir suçun iki faili vardır. Biri işleyen biri de göz yuman. Suçu işleyen şerefsizler belli. Göz göre göre yalan söylüyorlar ve sömürmeye devam ediyorlar. Hatta şimdi artık nasıl bir güç elde ettiğini düşünüyorsa yalana da ihtiyaç duymuyor kimileri...

İkinci suçlu da biziz. Büyük ölçekte tüm insanlık, küçük ölçekte yurdumun insanı ve küçüldükçe ölçek bireye kadar indirgenebilir. Kime dur diyoruz? Dur demeyi bırak sorgu bile yok! Hatta destekliyoruz farkında olarak yada olmadan. Mühim güç MEDYA sayesinde dünyalının kafasında bir imaj yaratıldı "MARKA". Dünyanın çoğu aynı kafaya mâlik olmuş. Ne kadar saf bu insanlık! Yönlendirmek o kadar kolay ki sanki koyun sürüsü...


MEDYA'nın sana her yansıttığını, kafana yerleştirmeye çalıştığını sorgulamadan bünyene alıyorsun. Senin muhakeme gücün yok mu be akılsız? İnsan "düşünmeden" insan olduğunu iddia edebilir mi? Niye verildi bu kafa insana şekil olsun diye mi? Zekâ yok mu? Kıyafetinin üzerindeki yazının, üreticisinin senin karakterine, insanlığına ne faydası oluyor? Giydiğin ayakkabının markası seni bilinçli mi yapıyor? Çantanın markası kültürünü mü artırıyor? Bunlar saygınlığı artırıyorsa s.... o saygınlığın içine. MARKAnın sana bir değer kattığını iddia ediyorsan kafanın üzerinde üç kiloluk kütleyi ve insana has yüreği hiçe sayıyorsun.
Biraz akıllı olun! Bilgi çağında ne lan bu şekilcilik! Aklınızın farkına varın. Üç beş güç manyağı ihtiyarın eline oyuncak oldunuz. Adam sana neyi aşılasa robot gibi tatbik ediyorsun. Bir de kendini "asi" zannediyorsun. Ne gülünç haldesin farkında değilsin. Kafanın içi boş değilse, kuş kadar beynin varsa bu oyuna gelmezsin!!!
MARKA tişörtünü, pantalanonunu, ayakkabını giyip küreselleşmeye, kapitalizme karşı eyleme gidiyorsun. En büyük destekçisi sen olmuşsun zaten. Hayatına son versen daha etkili bir eylem olur. Adam ballı bir müşterisini kaybetmiş olucak ne de olsa...

Şimdi herkese bir tembellik çöktü. E dolayısıyla çalışmak güç geliyor. Ne yapalım? Koay yoldan kazanalım.. Armut piş ağzıma düş zihniyeti. Etrafınıza bakarsanız bu düşünceye mâlik ne viraneler göreceksiniz. İnsan bir çok şeyi arzulayabilir. Mühim olan sözkonusu hedefin ütopik yahut mâkul olduğunu teşhis edebilmek. Gerçekleşmeyecek bir hayal uğruna boş yere çırpınmak ahmaklıktır. Çalışmadan, birşeyler çabalamadan birşeyler elde etmenin mantığı yooook! Sabancı, koç bugünlere çalışarak geldi yatarak değil. Bazısı da yasal olmayan işlerde "rızkını" armaktan yana. Yine çabalaman gerekiyor. İster yasal olsun ister olmasın çabalamadan olmuyor. Hı yasal olmayan işlerin kar marjının yüksekliğinden bahsederler. Helâl olmayan paranın kime yarar sağladığı görülmüş bugüne kadar. Nihayetinde geberip gidicen mezara. Dünyada çekmesen tahtalıköyde çektiriler adama. Boş işlerle uğraşmayın ne varsa dürüst kazançta var. Hile, hurda bunların hepsi neticede şahsa zarar verir. Öyle yada böyle, orda yahut burda...


Tembellik insanın yapısına terstir zaten. Vücut çalışmak için yaratılmış. Her daim yatırırsan iflas ediyor. Nerden geldi bu tembellik milletin üstüne???

Meşgalesi olmayan, amaç gütmeyen yada olmuyacak hulyalara dalan insanın mutsuzluğunu paraya bağlaması yaygındır. Hiçbirşeyle uğraşmıyorsan, amaçsız bir hayatın varsa dakikalar geçmez elbet. İşi gücü olan, bunun yanında başka meşgaleler de edinmiş olana sor bakalım yirmidört saat yetiyor mu?

Sonuca gelecek olursak herşeye değer biçilebilen dünyada herkes "para"nın esiri oluyor hızlıııı hızlıııı...
"Para"nın esiri olan da, paranın çoğuna sahip olanın kölesi oluyor.
Dünyadaki adaletsizliğin kaynağı ne Lidyalılar ne para ne de güç.... Tek suçlu var. Kötü niyetli mahluklar. Dünyayı yok edecek olan insandır. Ve dünyayı yine kurtarabilecek olan insandır.
Potansiyelimizin farkına varmalı ve hayırlı işlere çabalamalıyız...
Kıyafetinizle, marka çantanızla, makyajınızla, son model telefonunuzla kısa süre söz edilen olmaktansa kafanızla, efkârınızla(fikrinizle), insanlığınızla öldükten sonra dahi takdir edilen olmayı tercih edin. İhtiyacınız kadar tüketin ki dünyanın geri kalanına da birşeyler kalsın.

Ve paylaşmazsan sen sahip değilsin paraya,
Olmuşsun köle paraya...

Biz ilmi öğreteni sefil yaptık,
Bize insanlığı unutturan parayı efendi saydık......